Enişte’nin tabağı… Her lokması ayrı bir adalı hikâye | buykibris.com

Enişte Meyhane’de bazı tabaklar sadece doyurmak için değil, gecenin ağırlığını taşımak için hazırlanır.
İşte bu tabak da onlardan biri:
Şeftali kebabının ustalık isteyen lezzeti, bulgur pilavının sıcaklığı ve ızgara et parçalarının ateş kokusu aynı tabakta buluşur.

Kıbrıs’ın meşhur Şeftali Kebabı, önce incecik kuzu gömleğine sarılır, sonra mangalda sabırla çevrilir.
Pişerken gömlek hafif hafif erir, içindeki kıyma kendi yağıyla pişer, dışı parlak bir altın rengine döner.
Bulgurun üzerine uzanmasının sebebi bellidir:
Bulgur o akan tüm lezzeti emer, tabakta tek bir damla bile ziyan olmaz.

Üstteki kuşbaşı etler ise ayrı bir şölen…
Ateşin üzerinde mühürlenen her parça önce çıt sesiyle kendini belli eder.
Dışı hafif kızarmış, içi sulu…
Etin tadı olduğu gibi, saf hâliyle gelir sofraya.
Yanındaki ince kekik dokunuşu ise meyhanenin imzasıdır.

Bu tabak masaya geldiğinde bütün bakışlar bir anda aynı noktada toplanır.
Hem Şeftali’nin sıcaklığı, hem bulgurun bereketi, hem de ızgaranın kokusu…
Hepsi “Bu gece dolu dolu geçecek!” der gibi durur.

Enişte Meyhane’de bu tabak;
karnı, gönlü, muhabbeti aynı anda doyuran özel bir karşılamadır.